Çilek Blog

Bir gün daha sona eriyor.
Oyuncaklar birer birer kutularına yerleşiyor, sesler kısılıyor, ışıklar yumuşuyor.
Evde zaman yavaşlıyor, ama bir yerde hızla çalışan minik bir zihin hâlâ aktif:
Günün içinde ne oldu? Kime kırıldım, neye güldüm, hangi sorular kafamda kaldı?
İşte tam bu noktada, çocukların en çok ihtiyaç duyduğu şey ne teknoloji ne oyuncak ne de büyük kelimeler…
Yarım saatlik, tekrar eden, sakin bir rutin.

Çocukluk, gelişimin en hızlı ve en hassas yaşandığı dönem. Bu süreçte atılan her adım, gelecekte nasıl bir birey olacaklarını şekillendirir. Spor ise yalnızca bedeni değil, zihni ve ruhu da geliştiren güçlü bir araçtır. Çocukların yaşamına erken yaşta dahil edilen spor, onların sadece fiziksel değil, sosyal ve duygusal açıdan da daha dengeli bireyler olarak yetişmesine yardımcı olur.

Çocukların hayal dünyası, onların yaratıcılığını geliştiren en önemli alanlardan biridir. Hayal gücü, onların problem çözme becerilerini artırırken aynı zamanda gelecekteki düşünce yapılarının temelini oluşturur. Çocuklar oyun oynarken hikâyeler yaratırken ve keşfederken dünyayı farklı bir şekilde algılarlar. İşte tam da bu noktada, onların gelişimini destekleyen ve hayallerini besleyen yaşam alanları oluşturmak büyük önem taşır. Çocuk odalarında kullanılan temalı mobilyalar, bu hayal gücünü en iyi şekilde harekete geçiren unsurlardan biridir.

Çocuk odaları denince çoğu yetişkinin aklına önce “düzen” gelir. Duvarda hizalanmış raflar, katlanmış battaniyeler, yerine dizilmiş oyuncaklar... Ancak çocukların gözünden bakıldığında durum çok farklıdır. Onlar için odaları, hayal güçlerinin özgürce dolaştığı bir evrendir. Ve bu evrenin kuralları, yetişkinlerin düzen anlayışından çok uzaktadır.
